Philomena

Umudun Peşinde

Philomena

Kendisinden zorla alınan çocuğunun hakkında onu görüp bilen birilerini arayan, sadece oğlu hakkında bir şeyler konuşmak isteyen ve bütün merakı oğlunun kendisini bir kez olsun düşünüp düşünmediği olan bir anne; Philomena Lee...

Philomena Lee-Judi Dench

''Anthony'nin beni bir kez olsun düşünüp düşünmediğini merak ediyorum. Benim onu düşünmediğim gün olmadı çünkü.''

Philomena Lee ( Judi Dench )

Gerçek olaylardan esinlenmiştir.

Philomena (Umudun Peşinde), Stephen Frears'ın yönetmenliğini yaptığı, senaryosunu Jeff Pope ve Steve Coogan'ın yazdığı, kadrosunda Philomena Lee rolüyle Judi Dench, Martin Sixsmith rolüyle Steve Coogan, Kate Sixsmith rolüyle Simone Lahbib, Jane rolüyle Anna Maxwell Martin, Sally Mitchell rolüyle Michelle Fairley, Genç Philomena rolüyle Sophie Kennedy Clark, Rahibe Hildegarde rolüyle Barbara Jefford, Genç Rahibe Hildegarde rolüyle Kate Fleetwood, Rahibe Claire rolüyle Cathy Belton, Genç Rahibe Anunciata rolüyle Amy McAllister, Young Nun rolüyle Wunmi Mosaku, Kathleen rolüyle Charlie Murphy, Michael A. Hess rolüyle Sean Mahon, Mary Hess rolüyle Mare Winningham, Pete Olsson rolüyle Peter Hermann'ın yer aldığı 2013 Birleşik Krallık-ABD-Fransa ortak yapımı dram filmidir.

Philomena

Umudun Peşinde

İrlandalı Bir Kadının Trajik Öyküsü: Philomena (Umudun Peşinde)

The Lost Child of Philomena Lee

Martin Sixsmith'in ''The Lost Child of Philomena Lee (Philomena Lee'nin Kayıp Çocuğu)'' kitabından beyazperdeye uyarlanan ''Philomena'' kayıp oğlunu arayan bir annenin gerçek öyküsünü anlatıyor. Film adını, 1950'lerde İrlanda'da, genç yaşta evlilik dışı hamile kalınca Katolik Kilisesi tarafından Roscrea Manastırı'na yollanan ve çocuğu elinden alınan Philomena Lee'den alıyor. Bu olaydan sonra 50 yıl boyunca oğlunu arayan Philomena Lee'nin macerası 2005 yılında gazeteci Martin Sixsmith ile tanışmasıyla farklı bir boyut kazanıyor.

Philomena Steve Coogan-Judi Dench-Anna Maxwell Martin

Philomena Judi Dench-Anna Maxwell Martin

Philomena Steve Coogan

Umudun Peşinde

Umudun Peşinde Judi Dench-Steve Coogan

Philomena Steve Coogan-Judi Dench

''Araştırmamızın sonunda başladığımız yere tekrar dönecek ve orayı yeniden keşfedeceğiz.''

T.S. Eliot

Umudun Peşinde Philomena Lee-Martin Sixsmith

Terlik ve Nal

Philomena Lee: İlginç bir kitap mı? Benimki yeni bitti de.

Martin Sixsmith: Hayır, benimkisi oldukça sıkıcı. 1917 Ekim Devirmi'yle, politik at satışıyla ilgili.

Philomena Lee: Benimki de atlarla ilgiliydi. Konusu da Robert denilen adam ve düşesle nişanlanması. Bir doktorun tek oğlu, bu nedenle durumları iyi. Ama şu kadın, düşes olan, berbat biri. Acayip kibirli. Tek yaptığı şey aynada kendine bakmak, ya da bu tarz şeyler yapmak. Her neyse, kadın erkeğin sıkıcı olduğunu düşünür. Bu yüzden adam atlara merak salar,böylece üst sınıflarla bir araya gelebilir. Sonrasında esas kızla ahırlarda tanışır. Üstelik kız bir doktorun kızı bile değildir. Babası çiftlikte çalışan biridir ve sadece tek ayağı vardır. Yine de bir şekilde aşık oluyorlar. Böylece iki arada kalıyor. Düşesle evlenirse dük olacak ve malikanenin efendisi olacak ya da aşık olduğu, ahırdaki beş parasız kızla olacak. Büyük gün, düğün günü yaklaşıyor tabii ama bu kız, bu kız bir harika! Kız, Robert üstüne düşeni yapmalı diyor. Adam bu konuyu konuşmuş zaten. Elbise ölçülerini aldırıyor. Kalbinin elbise içinde olmadığı söylenebilir çünkü sürekli atları ve o ahırdaki kızı düşünüyor. Herkes onu kilise de bekler, bütün ayak takımı da orada ama olay şu Martin, şu düşes Robert'i sadece peşinden koştuğu arkadaşlarına nispet için ister. Sonlara doğru ahır kızının Robert'e niyetinin olduğunu öğrenir. Ama daha öncesinde tek bacaklı baba ölür. Ve Robert'e ''Kalbinin sesini dinle'' der. Düşes ahır kızını işten atar, kız da eşyalarını toplar. Dıarıda bir midilli ve iki kişilik bir araba bekler, kız ona biner ve ''Nereye gideceğimizi biliyor musun?'' der. Arabacı döner ve adamımız Robert çıkmasın mı arabacı! Ve ''Seni kimsenin artık incitemeyeceği bir yere götüreceğim'' der.

Bunu hiç tahmin edemezdim Martin, milyonlarca yıl geçse de tahmin edemezdim.

Semer ve Tezgah

Konusu dokumayla ilgili.

Kız oldukça sıradan biri. Sıradan ama güzel bir kız. Kıza gece boyunca çalışıp efendilerinin düğünü için, en kaliteli ipekten çok şık bir pelerini bitirmesi söylenmiş. Sabah olunca kız pelerin bitirip efendisine ''Nasıl buldunuz iyi kalpli efendimiz'' diye sorduğunda O da, ''Çok güzel, hayatım boyunca bu kadar güzelini görmedim'' demiş. Bil bakalım adam nereye bakıyormuş? Pelerine değil, kıza bakıyormuş.

Böyle bir şeyi asla tahmin edemezdim Martin, milyon yıl geçse de tahmin edemezdim.

Bu iki hikayeyi de Philomena Lee anlatıyor. Yönetmen Stephen Frears, Philomena'nın hüzünlü arayışını, göz yaşartıcı olduğu kadar güldüren anlarıyla dokunaklı bir başyapıta dönüştürüyor.

Philomena

Philomena

18 yaşındayken manastırdan çıkar çıkmaz bir panayırda genç bir erkekle tanışan, hemen hamile kalan ve tekrar manastıra dönerek son derece ağır bir Katolik baskı ve suçluluk duygusu altında oğlu Anthony'i dünyaya getiren Philomena, Roscrea'daki çamaşırhanede 3 yıllık cezasını soluk almaksızın çalıştırılarak çekmektedir. Günde sadece 1 saat görebildiği ve büyük bir sevgiyle bağlandığı oğlunu, 3 yaşına geldiğinde bir Amerikalı aileye evlatlık verilmesiyle, tam anlamıyla kaybediyor. Philomena, manastırdaki göz açtırmayan baş rahibenin emrettiği gibi, ''utanç verici olduğu sürekli tekrarlanan'' sırrını, tamamen kendisine saklıyor. Ama 50 yıl sonra, bir oğlu olduğunu, kızına anlatıyor ve Anthony'i bulmaya karar veriyor.

Philomena Sophie Kennedy Clark

Philomena

Philomena Sophie Kennedy Clark-Charlie Murphy

Philomena Sophie Kennedy Clark-Charlie Murphy

Philoemena Anthony-Sophie Kennedy Clark

Umudun Peşinde Anthony-Sophie Kennedy Clark

Jane: Ergen yaşta çocuk sahibi olan bir kadın tanıyorum. Sırrını 50 yıl boyunca saklamış. Ben de bunu bugün öğrendim. Rahibeler bebeğini ondan almışlar. Çocuğunu evlatlık verdirmişler. Kadın bunca zaman sırrını saklamış.

Martin Sixsmith: Ne yazık ki şu an Rus tarihi hakkında bir kitap üzerinde çalışıyorum. Konularım bu yönde. Senin sözünü ettiğin şeyden ise insanla ilgili bir makale olur. Ben bu tarz şeyler yazmam.

Jane: Neden?

Martin Sixsmith: Çünkü insanlarla ilgili yazılar; iradesiz, kolay incinen, önemsenmeyen insanların edebi anlatımıdır. Gazete de yayınlandığında da bunları; kolay incinen, iradesiz, önemsenmeyen insanlar okur.

Philomena Michelle Fairley

Martin Sixsmith: Hikaye çok ilginç. Konu soy ağacını arayan insanlar ve bütün İrlanda diyasporası hakkında. Ufak tefek İrlandalı yaşlı bir kadın var. Kadın oğlunu arayan emekli bir hemşire. Günahkar rahibeler çocuğunu doğum sırasında almışlar.

Sally Mitchell: Peki hikayenin sonu nasıl olacak? Ya çok mutlu ya da çok hüzünlü olmalı.

Martin Sixsmith: İster IBM'in başı olsun, ister evsiz, hiç önemli değil. Yıllar öylece geçiyor ve 50 yıllık sessizlik, iki basit kelimeyle; ''merhaba anne'' ile çatlıyor. Bunu şu an yazabilirim.

İşte bu noktada devreye BBC'nin eski uluslararası muhabirlerinden (Washington ve Moskova Bölge Muhabiri) Martin Sixsmith giriyor. Rus tarihi hakkında kitap yazmayı düşünen birisi olan Martin, her ne kadar başlangıçta, bu ''insani hikaye''yi araştırma işine burun kıvırsa da daha sonra kabul ediyor.

Philomena Martin Sixsmith

''Boku kürekle temizleyenin eninde sonunda ayakkabılarına bok bulaşır.''

Martin Sixsmith ( Steve Coogan )

''Ne bilmediğimizi bilemeyiz. Onu anladığımızda çaresine bakarız.''

Martin Sixsmith ( Steve Coogan )

''Yukarılara tırmanırken karşılaştığın insanlara nazik olmalısın. Çünkü onlarla aşağı inerken de karşılaşabilirsin.''

Philomena Lee ( Judi Dench )

Philomena Lee, ''Bu filmin, benzer travmaları yaşamış veya yaşamakta olan diğer birçok İrlandalı kadına esin kaynağı olmasını umduğunu'' söylüyor.

Judi Dench'in yaşlı çehresinde, hala bir genç insanınki kadar ışıltıyla parlayan gözleri ve zaman zaman hınzır ifadesiyle, gerçek Philomena'nın hayata sonsuz bir hoşgörü ve bağışlama duygusuyla yaklaşımını yansıtması, son derece inandırıcı.

Çekimler tamamlandıktan sonra gerçek Philomena Lee ile yan yana oturup filmi izlemesini, son derece güç bir deneyim olarak niteleyen Judi Dench, şunları anlatıyor:

''En travmatik anı, çekimlerin sonundaki parti sırasında yaşadım. Hep beraber oturmuştuk, Philomena ile konuşuyordum. Birden, 'işte filmden bir bölüm' deyip izletmeye başladılar. Philomena'nın eli omzumda, seyretmeye koyulduk. Filmin hangi bölümüydü hatırlamıyorum ama Anthony'nin görüntüleri beyazperdeye yansıdığında, bana 'Ah Tanrım, bak şu sevilesi çocuğa!' demesini hiç unutmuyorum. Omzumdaki elinin farkındaydım, çünkü bu öykü, birisinin yaşamış olduğu bir şeydi. Olduğundan daha hafif gösteremezdiniz ama, fazla dramatikleştiremezdiniz de... Dürüst olmak zorundaydınız.'' dedi.

Philomena Lee-Judi Dench

Porsiyonların Büyüklüğü

Ah şu anneler... Bir anneden başka kim porsiyonlar büyük ya çocuğum obez olursa diye endişelenebilir ki? Philomena, annelerimizi bazı konularda daha iyi anlamamızı sağlayabilir.

Philomena Judi Dench

''milyonda bir'' veya ''yüz binde bir'' sözleri Philomena Lee karakteri ile unutulmayanlar arasına girdi bile.

Philomena

Philomena

Philomena

Philomena (Umudun Peşinde) BAFTA Adaylıkları ve Kazandığı Ödül

Philomena, toplam 4 dalda 67. BAFTA Ödülleri (67th BAFTA Awards) adaylığı ile karşımızdaydı. Bunlar:

Best Film ( En İyi Film )
Philomena
Alexander Korda Award for Best British Film ( En İyi İngiliz Filmi )
Philomena
Best Leading Actress ( En İyi Kadın Oyuncu )
Judi Dench
Best Adapted Screenplay ( En İyi Uyarlama Senaryo )
Steve Coogan, Jeff Pope

Best Adapted Screenplay (En İyi Uyarlama Senaryo) dalında BAFTA Ödülü'nü (BAFTA Award) kazandı.

Philomena 67th BAFTA Best Adapted Screenplay Award

Philomena (Umudun Peşinde) Altın Küre Adaylıkları

Philomena Golden Globe and Oscar Nominations

Philomena

Philomena, toplam 3 dalda 71. Altın Küre Ödülleri (71st Golden Globe Awards) adaylığı ile karşımızdaydı. Bunlar:

Best Motion Picture, Drama ( En İyi Film, Drama )
Philomena
Best Screenplay-Motion Picture ( En İyi Senaryo-Sinema )
Steve Coogan, Jeff Pope
Best Actress in a Motion Picture, Drama ( En İyi Aktris, Drama )
Judi Dench

Philomena (Umudun Peşinde) Oscar Adaylıkları

Philomena Oscar Academy Awards Nominations

Philomena Academy Awards Nominations

Philomena, toplam 4 dalda 86. Akademi Ödülleri (86th Academy Awards) adaylığı ile karşımızdaydı. Bunlar:

Best Picture ( En İyi Film )
Philomena
Best Actress in a Leading Role ( En İyi Kadın Oyuncu )
Judi Dench
Best Music Original Score ( En İyi Film Müziği )
Alexandre Desplat
Best Writing Adapted Screenplay ( En İyi Uyarlama Senaryo )
Steve Coogan, Jeff Pope

Philomena Oscar Nominations

Umudun Peşinde Oscar Adayliklari

33. İstanbul Film Festivali, Philomena (Umudun Peşinde) ile başlıyor.

İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından 5-20 Nisan tarihleri arasında, onuncu kez Akbank sponsorluğunda gerçekleştirilecek olan 33. İstanbul Film Festivali'nin açılış filmi Philomena (Umudun Peşinde).

33. İstanbul Film Festivali, 4 Nisan Cuma gecesi Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi'nde yapılacak törenin ardından gösterilecek Stephen Frears'ın son filmi Philomena ile açılacak.

Philomena

Ve son olarak gündeme dair de bir şeyler söylemek istiyorum. 30 Mart'ı 31 Mart'a bağlayan gece yani seçim gecesi bir kez daha bize gösterdi ki; Yaşadıklarımız her ne olursa olsun umudumuzu hiçbir zaman kaybetmemeliyiz.

''Bekle ve Ümit Et''
Alexandre Dumas ( Monte Kristo )

Hayatın kime ne getireceği bilinmez. Herkes mutlu sonla bitsin ister.

''Her kışın arkası bahar olduğu gibi; kaderi iyi anlayan ve felaketleri mertçe göğüsleyenler için de mutlu neticeler vardır... Bu söylediklerim teselli edici sözler olmayıp, bizzat yaşadığım gerçeklerdir...''

Alexandre Dumas ( Monte Kristo )

Peki ya neydi gerçek? Bize sunulan mıydı, inanmak istediğimiz mi yoksa inandırılmak istediğimiz miydi?

Nedir ki gerçek olan? İnandıklarım mı? Peki neye inanıyorum ben; Doğruluğa, Dürüstlüğe, Vicdan sahibi olmaya, Özgürlüğe, Hakka, Hukuka, Adalete. Öyleyse vazgeçmiyorum, koşarak gidiyorum UMUDUN PEŞİNDEN ya Sen?

Bu sözler Aşkın Bedenlenmiş Halleri'nin yazarı ve canım arkadaşım; sevgili pehito tarafından yazılmıştır. Aynı zamanda tesadüfen aynı başlıkla yazacağımızı öğrendiğimizde yazılarımızın sonuna birbirimizin yazılarını ekleyelim dedik.