Kitap Hırsızı
İşte küçük bir gerçek.
Öleceksiniz.
Bütün uğraşlara rağmen hiç kimse sonsuza dek yaşayamaz.
Keyfinizi kaçırdığım için kusura bakmayın. Benim tavsiyem; vakti geldiğinde panik yapmamanızdır. Pek bir faydası olmuyor çünkü.
Sanırım kendimi düzgün bir biçimde tanıtmalıyım. Ama yakında benimle tanışacaksınız ne de olsa. Yani vaktiniz gelmeden değil tabii. İnsanlardan uzak durmayı kendime prensip edindim. Bazen bu durum değişiyor tabii. Bir zamanlar, çok uzun zaman önce kendimi tutamadım. İlgimi çekti. Liesel Meminger'in neyi tam olarak ilgimi çekti bilmiyorum. Ama ilgimi çekti işte. Ve ben de umursadım.
Markus Zusak'ın aynı adlı romanından uyarlanan The Book Thief (Kitap Hırsızı), Brian Percival'in yönettiği, Michael Petroni'nin senaristliğini yaptığı, başrollerinde Liesel Meminger rolüyle Sophie Nelisse, Hans Hubermann rolüyle Geoffrey Rush, Rosa Hubermann rolüyle Emily Watson, Max Vandenburg rolüyle Ben Schnetzer, Rudy Steiner rolüyle Nico Liersch ve Liesel's Mother (Liesel'in Annesi) rolüyle Heike Makatsch'in yer aldığı 2013 ABD-Almanya ortak yapımı dram, savaş filmidir.
Hiç Kimse Sıradan Değildir'in yazarı (The Messenger / I Am the Messenger) kitap okumayı çok sevenlerin yakından tanıdığı ve uzun yıllar en çok satan kitaplar arasında yer alan Markus Zusak'ın yazdığı, tüm dünyada büyük yankı uyandıran sıra dışı bir roman The Book Thief (Kitap Hırsızı) Brian Percival'in yönetmenliğinde muhteşem bir film olarak karşımızda.
The Book Thief'in konusu ise: 2. Dünya Savaşı'nın Yahudilere karşı oldukça acımasız davrandığı günlerde geçen hikaye, okuma tutkusuyla kitaplara sarılan küçük Liesel Meminger (Sophie Nelisse) ile onun koruyucu ailesinin evinde saklanan kaçak Yahudi Max Vandenburg'un (Ben Schnetzer) dostluğunu beyazperdeye taşıyor. Olağanüstü şartlarda tanışan ve kitapların büyülü evrenine beraber dalan ikilinin karşısında, dış dünyada vahşi bir savaş devam etmektedir.
''Beni her zaman kelimelerinin içinde bulabileceksin. Ben orada yaşıyor olacağım.''
Max Vandenburg ( Ben Schnetzer )
Kitap Hırsızı, Liesel adındaki ufak bir kızın yaşadıklarını bilindik 2. Dünya Savaşı filmleri çerçevesinin dışında aktarmış. Savaşın günlük yaşantılara etkilerinin dışında ufak bir kız çocuğunun üzerinden kurgulanmış. Liesel Meminger savaşın başladığı sıralarda Almanya'da henüz 9 yaşındayken Hubermann ailesi tarafından manevi kızları olarak alınır. Liesel, başta babası Hans Hubermann'ın (Geoffrey Rush) yardımı daha sonra da evlerine aldıkları sığınmacı Max'ın yardımıyla okumayı öğrenir. Bu sayede ise kitaplarla arasında sıkı bir bağ kurar. Etraflarında her türlü trajedi, heyecan ve savaşın hayatlarına soktuğu bütün kötülükler, onların kelimeler ve kitaplarla oluşturduğu hayal dünyası sayesinde aşılabilir.
Nisan 1939
''Sevgili anneciğim, bugün Führer'in doğum günü. Keşke benim doğum günüm olsaydı. Belki o zaman gelip beni görürdün. Seni hep özlüyorum. Bazen seni sokakta gördüğümü sanıyorum. Ama gördüğüm kişi sen olmuyorsun. Yeni annem fırtına gibi. Sürekli gürlüyor.''
Liesel Meminger ( Sophie Nelisse )
Her durumda hayatta kalan birinin hikayesi bu; hep geride kalan olmakta ustalaşmış birinin hikayesi. Liesel Meminger, Münih'in varoşlarında yaşayan yoksul Hubermann ailesinin yanına evlatlık olarak verilir. 1933 yılında Almanların yüzde 90'ı Adolf Hitler'i gözlerini kırpmadan desteklerken, Liesel'in üvey babası Hans Hubermann kalan yüzde 10 içindeydi. Üstelik, evlerinin bodrumunda bir Yahudi saklamak zorunda kaldılar.
''Her yerde kitaplar! Bütün duvarlar oldukça kalabalık ancak mükemmel sıralanmış raflarla giydirilmişti. Duvarın boyasını görmek neredeyse mümkün değildi. Siyah, kırmızı, gri, her renkten kitabın sırtında değişik renkte ve boyada yazılar vardı. Liesel Meminger'in hayatında gördüğü en güzel şeylerden biriydi.
Hayretle gülümsedi.
Böyle bir oda nasıl olabilirdi!
Gitgide oda küçüldü, ta ki, kitap hırsızı bir kaç. adımla uzanıp raflara dokunana dek. Tırnaklarının kitapların sırtına değip geçerken çıkarttığı tıkırtı sesini dinleyerek elinin tersini ilk raflarda gezdirdi. Çıkan ses bir çalgı sesi gibiydi ya da koşan ayakların notaları gibi. Peş peşe raflar boyunca ellerini yarıştırdı. Ve kahkahalar attı.
Kaç kitaba dokunmuştu? Kaç kitabı hissetmişti?
Raflara doğru ilerleyip daha yavaşça ve elinin içiyle tekrar kitaplara dokundu; avuçlarının içinde her kitabın sırtının oluşturduğu engebeyi hissediyordu. Işıklı bir hüzmeden yayılan parlak hüzmeler gibi büyülü bir histi, kusursuz bir güzellik karşısında duyulan his gibi. Birçok kez neredeyse yerinden çekip çıkaracaktı kitaplardan birini ama düzeni bozmak istemedi. Fazla mükemmeldiler.'' (S. 129-130)
Liesel Meminger: Muhasebe ne demek?
Hans Hubermann: Hiç ihtiyacımız olmayacak bir şey.
Alex Steiner: Oğlum, kendini siyaha boyayamazsın duydun mu?
Rudy Steiner: Niye ki?
Alex Steiner: Çünkü siyahi biri gibi olmak istememelisin.
Rudy Steiner: Niye?
Alex Steiner: Çünkü ben öyle diyorum tamam mı?
Kitap okumak bir büyü gibi insanı bağlar. Kitap Hırsızı'nda da bu konu işleniyor. Kitap okumanın insan yaşamını nasıl etkilediği gösteriliyor.
Sonuç olarak ''The Book Thief'' çok ama çok güzel müzikler var ya müzikler olağanüstü güzellikte :) Sophia Nelisse ve Nico Liersch çok tatlılar :) Geoffrey Rush o uzun yüzü ve darmadağın saçlarıyla acayip şeker bir adam:) hadi ama hiç vakit kaybetmeden listenizdeki bütün filmlerin önüne alın ;)
The Book Thief, tek dalda 71. Altın Küre Ödülleri (71st Golden Globe Awards) adaylığı ile karşımızdaydı:
Best Original Score-Motion Picture ( En İyi Müzik-Sinema )
John Williams
The Book Thief, tek dalda 86. Akademi Ödülleri (86th Academy Awards) adaylığı ile karşımızdaydı:
Best Music Original Score ( En İyi Film Müziği )
John Williams
Ayrıca, The Book Thief'in derinliklerine inmek isterseniz ''Kitap Hırsızı'' adlı yazıya The Book Thief'in birbirinden güzel müziklerini dinlemek isterseniz ''The Book Thief Soundtracks'' adlı yazıya göz atabilirsiniz. Welcome to World of Books (Kitapların Dünyasına Hoşgeldiniz) başlığı altında ise sizleri bir takım sürprizler beklemekte.
Öleceksiniz.
Bütün uğraşlara rağmen hiç kimse sonsuza dek yaşayamaz.
Keyfinizi kaçırdığım için kusura bakmayın. Benim tavsiyem; vakti geldiğinde panik yapmamanızdır. Pek bir faydası olmuyor çünkü.
( narrator / anlatan ) / Archangel of Death ( Ölüm Meleği ) / Azrael ( Azrail )
Roger Allam
Roger Allam
The Book Thief Liesel Meminger |
Azrail (Ölüm Meleği) Size Bir Hikaye Anlatmak İsterse Durup Dinlemez Misiniz?
Ölüm Meleğinin (Azrail) ağzından savaş yıllarında küçük bir kitap hırsızının, Liesel Meminger'in hikayesi bu.
''Hiç bir insanın benimki gibi bir yüreği yoktur. İnsan yüreği bir çizgidir, oysa benimki bir daire ve doğru anda, doğru yerde olabilmek gibi sonsuz bir yeteneğim var. Bunun sonucu olarak insanları hep en iyi ve en kötü anlarında yakalayabiliyorum. Onların hem çirkinliklerini hem de güzelliklerini görüyorum; aklıma takılıyor, ikisini birden nasıl barındırabiliyorlar? Yine de kıskandığım bir yanları var. İnsanlar hiç değilse ölecek kdar sağduyulular.'' (S. 480)
Archangel of Death ( Ölüm Meleği ) / Azrael ( Azrail )
''Her zaman bir orak ve pelerinli halimi sevmişimdir. Karanlık ve korkunç. Ne yazık ki ben daha çok sıradan ve bayağı biriyim. Kimse ''Cennet'' isimli bir sokağı yok etmek istemedi. Haritada yanlış okunmuştu. O gece alarmlar duyulmadı.''
Archangel of Death ( Ölüm Meleği ) / Azrael ( Azrail )
''Hiç bir insanın benimki gibi bir yüreği yoktur. İnsan yüreği bir çizgidir, oysa benimki bir daire ve doğru anda, doğru yerde olabilmek gibi sonsuz bir yeteneğim var. Bunun sonucu olarak insanları hep en iyi ve en kötü anlarında yakalayabiliyorum. Onların hem çirkinliklerini hem de güzelliklerini görüyorum; aklıma takılıyor, ikisini birden nasıl barındırabiliyorlar? Yine de kıskandığım bir yanları var. İnsanlar hiç değilse ölecek kdar sağduyulular.'' (S. 480)
Archangel of Death ( Ölüm Meleği ) / Azrael ( Azrail )
''Her zaman bir orak ve pelerinli halimi sevmişimdir. Karanlık ve korkunç. Ne yazık ki ben daha çok sıradan ve bayağı biriyim. Kimse ''Cennet'' isimli bir sokağı yok etmek istemedi. Haritada yanlış okunmuştu. O gece alarmlar duyulmadı.''
Archangel of Death ( Ölüm Meleği ) / Azrael ( Azrail )
Kitap Hırsızı Sophie Nelisse |
The Book Thief |
The Book Thief Markus Zusak |
''Beni her zaman kelimelerinin içinde bulabileceksin. Ben orada yaşıyor olacağım.''
Max Vandenburg ( Ben Schnetzer )
La voleuse de livres |
''Sözcüklerini avucunda biriktirip, iyice yoğurduktan sonra masanın üzerinden fırlatır gibi konuştu.'' (S. 32)
''Sözcüklerden nefret ettim ve onları çok sevdim, umarım onları doğru kullanmışımdır.'' (S. 515)
''İlk önce renkler. Daha sonra insanlar. İnsanlar genellikle bir günün renklerini sadece gün başlarken ve sona ererken fark ediyorlar, ama benim için günün her anı, her dakikası değişen, iç içe geçen yığınla farklı renk tonu içeriyor. Tek bir saat bile binlerce değişik renkten oluşabilir. Mumsu sarılar, bulutsu maviler. Kasvetli karanlıklar.'' (S. 3-4)
The Book Thief Ben Schnetzer-Sophie Nelisse |
Max Vandenburg: Bana bir iyilik yapar mısın? Bana gününü anlatır mısın? Dışarısı nasıl?
Liesel Meminger: Bulutlu.
Max Vandenburg: Hayır, hayır. Kendi kelimelerinle anlat. Gözlerin konuşabilseydi ne derlerdi?
Liesel Meminger: Soluk bir gün.
Max Vandenburg: Soluk. Güzel devam et.
Liesel Meminger: Her şey bir bulutun ardında sıkışmış kalmış. Ve güneş.. güneşe benzemiyor.
Max Vandenburg: Neye benziyor?
Liesel Meminger: Gümüş bir istiridyeye.
Max Vandenburg: Teşekkür ederim. Onu gördüm.
''Kelimeler hayat demektir Liesel. O boş sayfalar sen doldur diye varlar.''
Max Vandenburg ( Ben Schnetzer )
''Kelimeler hayat demektir Liesel. O boş sayfalar sen doldur diye varlar.''
Max Vandenburg ( Ben Schnetzer )
''Sevgili anneciğim, bugün Führer'in doğum günü. Keşke benim doğum günüm olsaydı. Belki o zaman gelip beni görürdün. Seni hep özlüyorum. Bazen seni sokakta gördüğümü sanıyorum. Ama gördüğüm kişi sen olmuyorsun. Yeni annem fırtına gibi. Sürekli gürlüyor.''
Liesel Meminger ( Sophie Nelisse )
The Book Thief |
The Book Thief Geoffrey Rush |
The Book Thief Sophie Nelisse |
Hayretle gülümsedi.
Böyle bir oda nasıl olabilirdi!
Gitgide oda küçüldü, ta ki, kitap hırsızı bir kaç. adımla uzanıp raflara dokunana dek. Tırnaklarının kitapların sırtına değip geçerken çıkarttığı tıkırtı sesini dinleyerek elinin tersini ilk raflarda gezdirdi. Çıkan ses bir çalgı sesi gibiydi ya da koşan ayakların notaları gibi. Peş peşe raflar boyunca ellerini yarıştırdı. Ve kahkahalar attı.
Kaç kitaba dokunmuştu? Kaç kitabı hissetmişti?
Raflara doğru ilerleyip daha yavaşça ve elinin içiyle tekrar kitaplara dokundu; avuçlarının içinde her kitabın sırtının oluşturduğu engebeyi hissediyordu. Işıklı bir hüzmeden yayılan parlak hüzmeler gibi büyülü bir histi, kusursuz bir güzellik karşısında duyulan his gibi. Birçok kez neredeyse yerinden çekip çıkaracaktı kitaplardan birini ama düzeni bozmak istemedi. Fazla mükemmeldiler.'' (S. 129-130)
The Book Thief |
Hans Hubermann: Hiç ihtiyacımız olmayacak bir şey.
The Book Thief Geoffrey Rush Sophie Nelisse |
The Book Thief Hans Hubermann-Liesel Meminger |
Rudy Steiner: Niye ki?
Alex Steiner: Çünkü siyahi biri gibi olmak istememelisin.
Rudy Steiner: Niye?
Alex Steiner: Çünkü ben öyle diyorum tamam mı?
The Book Thief Sophie Nelisse-Nico Liersch |
The Book Thief Sophie Nelisse |
The Book Thief (Kitap Hırzısı) BAFTA Adaylığı
67th BAFTA Awards John Williams Original Music Nomination |
The Book Thief, tek dalda 67. BAFTA Ödülleri (67th BAFTA Awards) adaylığı ile karşımızdaydı:
Anthony Asquith Award for Film Music ( En İyi Özgün Müzik )
John Williams
The Book Thief (Kitap Hırsızı) Altın Küre Adaylığı
71st Golden Globe Awards John Williams Nominated for Best Original Score |
John Williams
The Book Thief ( Kitap Hırsızı ) Oscar Adaylıkları
The Book Thief, tek dalda 86. Akademi Ödülleri (86th Academy Awards) adaylığı ile karşımızdaydı:
Best Music Original Score ( En İyi Film Müziği )
John Williams
The Book Thief |
The Book Thief Sophie Nelisse |
''Tek öğrendiğim şey, hayatın bir vaatte bulunmadığı. O yüzden başlasam iyi olur. Her zaman görmezden gelmeye çalıştım. Ama bütün bunların trenle, biraz karla ve de kardeşimle başladığını biliyorum. Arabanın dışında dünya bir kar küresine atılmış gibiydi. Ve cennet sokağı denen bir yerde.. akordiyon kalpli bir adam ve gök gürültüsünün ardına saklanmış bir kadın. Yeni kızlarını bekliyorlardı. Merdivenlerimizin altında kanatsız, sessiz bir baykuş gibi yaşadı. Ta ki güneş onun yüzünü unutuncaya kadar. Kitap, tıpkı sarışın bir çocuğun bir kaya parçasının peşinden koşması gibi gölde süzülüp gidiyordu. Gözlerimin açılmasını sağlayan Max'e.''
Liesel Meninger ( Sophie Nelisse )
La Ladrona de Libros |
''Bir sürü harika şey gördüm. Dünyadaki bütün korkunç afetlerde oradaydım. Ve en zalimler için çalıştım. Ve en büyük mucizelere tanık oldum. Ancak daha önce de söylediğim gibi: Hiç kimse sonsuza dek yaşayamaz.''
Archangel of Death ( Ölüm Meleği ) / Azrael ( Azrail )
Ayrıca, The Book Thief'in derinliklerine inmek isterseniz ''Kitap Hırsızı'' adlı yazıya The Book Thief'in birbirinden güzel müziklerini dinlemek isterseniz ''The Book Thief Soundtracks'' adlı yazıya göz atabilirsiniz. Welcome to World of Books (Kitapların Dünyasına Hoşgeldiniz) başlığı altında ise sizleri bir takım sürprizler beklemekte.
15 Yorumlar
kitabına hastayım. filmini izlicem dahaaaa :)
YanıtlaSildeep dahaaaa sı yok ama bak orada ne demişim listenizdeki bütün filmlerin önüne alın ve hemen izleyin diye ;) bir de kitabına hastayım diyorsun aaa çok ayıp izledikten sonra yorumunu bekliyorum ;)
Siltabii ki izlicem ya. bissürü izliyom ben de yazıcam hepsini. bugünlerde de robocop ile vampir akademisini izleyip yazdım işte. :) kitap hırsızını 2012'nin en iyi yabancı kitabı seçmiştim yaa :)
YanıtlaSilOscar adayı olan bu kadar film yazıyorum, ''En İyi Film'' kategorisinde olmasa da izlediğim bütün filmler içinde bence de 2013'ün en iyisi ;)
SilO kadar zalim olmalarına rağmen; hala bazı şeyleri ince bir ruh haliyle işliyorlar. İnşAllah, bunu da izleyebilirim.
YanıtlaSilİzle tabi yahu bu kadar tavsiye ettik ;)
SilVay canına kitabı da mı varmış, epey cahil kalmışım :)) Normalde okuduğum kitapların filmini izlemeyi tercih etmiyorum, kitaplardaki karakterler hayal dünyamdaki gibi kalsın isterim hep... Tavsiye eder misin filmi izledikten sonra kitabını okumamı?
YanıtlaSilSöylediklerine tamamen katılıyorum. Özellikle hayatım boyunca en sevdiğim bende ayrı bir yeri olan ''Monte Kristo Kontu'' kitabı için bu konuda en güzel örnek diyebilirim. Böylesine bir kitabı o kadar saçma sapan ve kitapla neredeyse alakasız bir şekilde çekmişler ki resmen rezillik! Bir de okuduğun kitapların filmini sonradan izlemek evet kötü ama filmi izledikten sonra kitabı okumak çok daha kötü. Bence bırak aklında bu şekilde kalsın ;)
SilÖyle diyorsan tavsiyene uyuyorum ve okumuyorum :) Teşekkürler :)
YanıtlaSilBen de yeni izledim ve çok beğendim filmi ve çok güzel anlatmışsın sevgili Alper :)
YanıtlaSilOleyyy Suiciğim Kitap Hırsızı'nı izlemiş demek :))) çok beğenecen tabi yılın en iyi filmi diyoruz burada hıhhh
SilMüzikler nasıl ama sen ondan haber ver? Vallahi her gün dinliyorum :)
Gerçekten de çok güzel ama ben hala kızın soğukkanlılığı ve karşısına çıkan iyi niyetli insanların tavrının yarattığı etkiden kurtulamadım :) Gerçekten de sadece yılın değil son zamanların en iyi filmlerinden biri.
YanıtlaSilBunun ikinci yazısını da yazmıştım o da değişik bir hava katmıştı filme bilmem okudun mu? Ama şu an üçüncü yazı için iyice niyetlendim :) sonuna kadar katılıyorum son zamanların en iyisi ;)
SilMutlaka izleyeceğim, teşekkürler.
YanıtlaSilBen teşekkür ederim yorumunuz için ve hoş geldiniz. İyi seyirler.
Sil