The Aura
Epilepsi hastalarının baygınlık anına geçme öncesi yaşamış oldukları sendrom ve çevreden derin duyduğu sesler ile kısa süreli bilinç kaybını ifade ediyor.
Esteban Espinoza ( Ricardo Alberto Darin ), utangaç ve insanların çıkarcılığın dan dem vuran, gizli gizli soygun yapma hayalleri kuran bir tahnitçidir ( hayvan doldurucusu ).
Yıllardır sürekli olarak tek bir şeyin hayalini kurmuştur;
Kusursuz bir düzende işleyen ve geride hiçbir ipucunun kalmadığı bir soygun!
Bu hayalini kendisine takıntı haline getiren Esteban Espinoza, polislerin iyi bir soyguncunun yanıtlarını bulamayacak kadar aptal, soyguncuların da nasıl iyi bir soygun yapabileceklerini bilemeyecek kadar beceriksiz olduklarını düşünmektedir.
Bir gün, sürekli hayalini kurduğu o mükemmel soygun fırsatını, hiç beklemediği şekilde yakalar. Hayatındaki ilk av gezisinde, tetiğin bir kere çekilmesiyle hayalleri gerçek olur. Yanlışlıkla bir adamı öldürür, öldürdüğü adam da gerçek bir suçlu çıkınca, onun suç planını devralır. Artık kusursuz bir kurguda işleyebileceği suç, çok yakında onu beklemektedir.
Plan, kumarhane hasılatını bekleyen zırhlı bir aracı soymaktır. Ama üstesinden gelmesi gereken tehlikeli bir engel vardır: Esteban Espinoza, sara hastasıdır.
Hiç beklemediği bir anda, kucağında hep hayalini kurduğu bir soygunun planını bulan Esteban Espinoza, detayları yakalayan biri ve fotografik çok güçlü hafızası sayesinde başkasının planını kendi haline getirmeye uğraşıyor. İlginçtir, onun yaptığı iş olan ölü hayvanları doldurma işi de buna benzer bir hassasiyet gerektirmekte. Ölü bir adamın planına sahip çıkmak ile ölü bir hayvanın bedenini doldurmak arasında bir takım yorum farkı olsa da asla akla gelmeyecek bu yakınlığı hikayede birleştirmek,
Fabian Bielinsky'nin hikayesinin bir başarısı sayılmalı.
Ricardo Darin'in gösterişsiz oyunu, Fabian Bielinsky'nin ve onun yarattığı
Esteban Espinoza'nın en çok ihtiyacı olan şey belki de. Pejmürde ve dingin bir performans sergileyen Ricardo Darin, yüz ifadesinin verdiği abartısızlık sayesinde izleyen için özdeşleşme kolaylığı da sağlıyor. ALLAH tarafından ödüllendirilmiş hafıza kuvveti yanında, yine Onun tarafından sara hastalığı ile lanetlenmiş mental ironisi, Fabian Bielinsky'nin bu karakteri ne kadar özene bezene yarattığının bir başka kanıtı belki de.
Olabildiğince ağır ve dipten gelen bir şekilde fona yedirilen klasik müziklerle de daha da yoğunlaşan gerilim havası, görüntü estetiğine de katkıda bulunuyor.
Filmde yer alan ve bakışlarıyla resmen ''oynayan'' kurt köpeğinin yarattığı atmosferi de yadsımak haksızlık olur.
Sonuç olarak, kullan-at benzeri basit filmler sevmiyorsanız, arada sırada filmi durdurup düşünmek istiyorsanız, El Aura çok güzel bir seçim olacaktır sizler için.
0 Yorumlar